Anayasa avukatı Boyunsuz: Şaşkınım, Yargıtay suç üretmeye başlarsa bunun sonu gelmez
ANKARA– Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Şule Özsoy Boyunsuz, Yargıtay’ın Can Atalay hakkındaki kararını ve Anayasa Mahkemesi üyelerine yapılan suç duyurusunu değerlendirdi.
Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmamasının hukuk açısından en büyük tehlike olduğuna dikkat çeken Boyunsuz, “Anayasa’yı yorumlama yetkisi hangi mahkemeye verilmişse onu dinlemek gerekir. Kime verildi? Anayasa Mahkemesi’ne. Bunun için kuruldu, misyonu bu. Ayrıca Anayasa’nın 153. maddesinde; ‘Anayasa Mahkemesi kararları herkesi bağlar’ O yüzden “Ben bunu yapmıyorum” demek hukuka en büyük darbedir. “Bu, devlet düzenini temelden sarsacaktır” dedi.
‘Yargıtay hem Anayasa Mahkemesi’ni hem de Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni tehdit ediyor.’
Boyunsuz sözlerini şöyle sürdürdü: “Can Atalay kararıyla ilgili tartışmanın özüne baktığımızda Anayasa Mahkemesi sadece Anayasa’nın 83. maddesini yorumlamıyor. 67., 83., 19., 13. ve 13. maddelerin hepsine bakıyor. Anayasa’nın 14. maddesi bir bütün olarak bakıldığında Anayasa Mahkemesi, ‘Seçilmiş bir milletvekilinin görevini yapmasının engellenmesi son derece ciddi bir sınırlamadır ve bunun çok dikkatli yapılması gerekir’ diyor. Yani Anayasa Mahkemesi ‘Can Atalay’ın yargılanması seçildiği anda durdurulmalıydı’ diyor. Yargıtay diyor ki, “Hayır durmayacağım çünkü Anayasa’nın 14. maddesi var.” 14. madde; hakkın kötüye kullanılmasının yasaklanması. Hakkın kötüye kullanılması nedir? Bilinmiyor. Anayasa Mahkemesi diyor ki: ‘Bu arada’ Bu kadar önemli bir sınırlama getirilerek Anayasa’nın doğrudan uygulanamayan son derece soyut kararı uygulanamaz.’Bunun için bir yasa gerekir.’ Çünkü 13. maddede de diyor ki, ‘Temel hak ve özgürlükler ancak kanunla sınırlanabilir, kanun olmadan sınırlanamaz’. Yani Yargıtay’ın burada yaptığı sadece Anayasa Mahkemesi’nin misyon ve yetkisini gasp etmek değil. Anayasa Mahkemesi, ama Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni de değiştiriyorsunuz. Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni değiştirip kanun mu çıkarıyorsunuz? Üstelik bununla da yetinmiyor ve Anayasa Mahkemesi’ni tehdit ediyorsunuz. “Son derece tuhaf bir durum.”
‘YÜCE MAHKEME GÖREV VE SORUMLULUK ALANI DIŞINA ÇIKIYOR’
Can Atalay hakkındaki Anayasa Mahkemesi kararını uygulayacak olan 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin yerini de Yargıtay’ın aldığını belirten Boyunsuz, “Bireysel başvuruda mahkeme, ortadan kaldırmak için aldığı yargı kararını nereye götürüyorsa oraya gönderiyor. ihlal. Orası da 13. Ceza Mahkemesi. 13. Ceza, gereğini yapmayıp Yargıtay’a gönderdi. Bu kanuna aykırıdır. Yargıtay görev ve sorumluluk alanının tamamen dışına çıkarak böyle bir karar verdi. “Bu da başka bir yasa dışı eylem” dedi.
‘YÜCE MAHKEME DAVA KARARLARINI KONUŞMAYA ÇALIŞIRKEN EL KALDIRIYOR’
Anayasa Mahkemesi üyelerinin kendi üyelerini soruşturabileceklerini ve Aziz Mahkemesi olarak kendilerini yargılayabileceklerini belirten Boyunsuz, “Görev suçlarında yargı yeri Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay’dır. Yani Anayasa Mahkemesi, Yargıtay üyelerinin yargılanacağı yerdir. Yargıtay’ın bunlardan şikayetçi olması mümkün değil. Bunu yapacak olan da Anayasa Mahkemesi’dir. Bu çok garip bir durum. ‘En çok bağıran, daha çok tehdit eden haklıdır’ algısı mı var? “Anayasa Mahkemesi kararlarını konuşmaya çalışırken Yargıtay elini kaldırıyor” dedi.
‘YÜKSEK MAHKEME SUÇLARI SÖYLEMEYE BAŞLARSA SONU OLMAYACAK.’
Bunun hukuken bu durumun bir başka örneği olmadığını belirten Boyunsuz, “Buna itiraz edecek bir merci yok. Yargıtay’ın böyle bir yetkisi ve hakkı yoktur. Böyle bir yetki yok, böyle bir yetki yok, böyle bir suç yok. Şaşkınım. “Yargıtay suç uydurmaya başlarsa bunun sonu gelmez” dedi.
YARGIYIN PARTİLİ KISMI DİĞER TARAFA: ‘YENECEĞİM’ DİYOR
Gelişmelerle siyaset arasındaki bağlantıya dikkat çeken Boyunsuz, “Burada siyasi olarak bir şeyler oluyor. Yargının çok partizanlaştığını görüyoruz. Yargının partizanlaşan kesimi karşı tarafa ‘Ben yapacağım’ diyor. seni yendik, öyle mi?’. Tam hızla aşağı inen raydan çıkmış bir trenin içine atılıyoruz.” (DUVAR)